"Dizlerinin üzerinde yaşamaktansa ayakta ölmek yeğdir" AçıkçasıHacı Murat, diğerLev Tolstoy romanlarından biraz daha farklıydı. Kitabın olay örgüsü ve karakterlerin sayısı sınırlıydı. Ancak bu yine de romanın etkisini hiç azaltmadı. Romanın ana karakteri Hacı Murat, Kuzey Kafkasya'da yaşayan bir Çeçen lideridir. Hacı Murat'ın hikayesi, Rus İmparatorluğu'na karşı olan mücadelesini ve sonunda Ruslara karşı koymak için onlarla ittifak yapmaya karar vermesini anlatır.Lev Tolstoy'un zengin atmosfer betimlemeleri, Kafkas dağlarının zorlu ve çekişmeli dünyasını canlı bir şekilde gözlerimin önüne serdi okurken. Romanın sayfaları arasında gezinirken, hem karakterlerin hem de mekanların canlılığını hissettim. "Hacı Murat", sadece bir savaş hikayesi anlatan bir roman değildir.
Lev Tolstoy, olayların ötesine geçerek insanlığın doğasını, savaşın kötülüklerini ve insanların çıkarları uğruna nasıl manipüle edildiğini sorgular. Roman, Rus İmparatorluğu'nun Kafkasya halkları üzerindeki etkisini eleştirirken, aynı zamanda insanların içsel çatışmalarını ve ahlaki sorumluluklarını da irdelemektedir.Lev Tolstoy, savaşın insanlara nasıl acımasızlık ve yıkım getirdiğini, toplumun nasıl çürüdüğünü ve insanların ne pahasına olursa olsun güç arayışından hiç vazgeçmeyeceğini bir kez daha anlamamı sağladı. Sonuç olarakHacı Murat için bir başyapıt diyemesek de tarihi ve sosyal önemiyle okunması gereken bir kitap olduğunu söyleyebilirim