Osamu Dazai, bana göre intiharın hayatının başından beri etrafında dönmüş bir insandır. İncelemem tamamlandıktan sonra ne demek istediğimi daha iyi anlayacağınızı düşünüyorum. 6 kere intihar girişimi, 3 kere de ailesinin evlatlıktan reddettiği, birçok kez evlenen garip bir hayat hikayesi ve böyle bir kafanın yazdığı bir kitaptan bahsedeceğim birazdan. Hazırsanız başlıyorum :
Etkilendiği yazarlardan bir tanesinin kitapta adı da geçen ;
Fyodor Dostoyevski olduğunu net bir biçimde görebiliyoruz.
Osamu Dazai, oldukça varlıklı bir ailenin mensubu idi. Çok çocuklu bir aile ortamında büyüdü ama kalabalıklar arasında her zaman yalnızdı. Kitapta da geçtiği gibi sürekli işi şakaya vuruyordu. Şaklaban olarak nitelemiştir kendisini o dönem için.
Babası daha 14 yaşında iken vefat etmiştir. En büyük idolü
Ryunosuke Akutagava dır. Ama bu yazar 35 yaşında iken intihar etmiştir. Onun intiharı yazma serüvenini belirli bir süre bırakmasına vesile oldu. Kazandığı paraları hep kötü yollarda yiyordu. Ailesinin hiçbir zaman takdir ettiği bir evlat olamadı. Marksizm ile de ilgiliydi. Bu dönemde ilk intihar girişimini gerçekleştirmiştir. Zaten yazının başında da belirttiğim gibi asla hayatı kabullenememiş, yaşamaktan zevk almamış bir yazardır. Geyşa bir kadınla evlendiği için ailesi onu evlatlıktan reddetmiştir.
İlerleyen zamanlarda barda tanıştığı bir hostesle bir intihar girişimi daha yapmaya kalksa da yine başarılı olamamıştır. İntihara kalkıştığı hostes ölmüş ama Dazai yine hayatta kalmayı başarmıştır. Ailesi ile bu dönem arayı düzelse de, komunist parti üyeliğinden dolayı yine evlatlıktan reddedilmiştir.
Bu evlilik bittikten sonra bir öğretmenle yine bir evlilik yaptı. Pasifik Savaşına hastalığından dolayı katılamadı. Tokyo daki evini Amerika bombaladı.Ama yara bile almadan tekrar kurtuldu. Savaştan dolayı dul kalan bir kadınla eşini bırakıp yaşamaya başladı.
İşte İnsanlığımı Yitirirken kitabı böyle bir dönemde yazılmıştır. Tomie Yamazaki adındaki bu kadınla beraber evlerinin yakınlarındaki nehre atlayarak sonunda intiharı başarılı olmuş ve hayatına son vermiştir.
Dazai nin kendi isminde bir ödül töreni ve anıt müzesi de vardır.
İnsanlığımı Yitirirken kitabı aslında yarı biyografik bir eserdir.
Kokoro kitabından sonra en çok satan 2. Japon Edebiyatı kitabıdır. Kitabı, şahsım adına psikolojik durumu iyi olmayan veya dönemsel olarak kendini pek iyi hissetmeyen kişilere önermiyorum. Ağır depresyon, intihar çerçevesi gibi sıkıntı bir tema üzerinde şekilleniyor kitap. İntihar yazara göre pek normal. Zaten yukarıda da belirttiğim gibi hayatla ilgili pek tutunacak dalı da yok. Kitaptaki karakterlerin hepsi hayal ürünüdür. Ama gerçek hayatta da bir karşılığının olduğuna da inanılıyor. Dazai, kitabın kahramanı gibi yukarıda belirttiğim gibi sık sık intihara kalkıştı. İntihar içinde yanına hep bir kadın buldu. Kitabın son parçasını yazdıktan kısa süre sonra intihar ederek öldüğü için çoğu kişi bu kitabı Dazai nin vasiyeti olarak görür.
Kitabı okuyan uzman bir psikolojik eğitimli biri olmanıza gerek yok. Yazarda net bir biçimde kişilik bozukluğu var. Ayrıca depresif bir kişi. Karmaşık travma sonrası stres bozukluğu olduğunu düşünüyorum. Benim anlamadığım kısım ama şu; bu arkadaş tamam normal değil, ama her defasında evlenecek ve intihara el ele tutuşarak gidecek kadınları nasıl bulabildin arkadaş ya? Bu ikna ve zeka göstergesi asıl beni büyüleyen oldu. Normal bir kafanın yazmadığını okuyunca çok net anlayacaksınız zaten sizde.